Paylaş
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarihi bir adım atarak; hem görüşebileceğini söyledi hem de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Şam yönetimi ile temasa geçmesini... Hemen sonrasında Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Reuters’a yazılı olarak verdiği mülakatta, “uygun koşulların oluşması halinde Türkiye ve Suriye’nin ilişkileri normalleştirme çabaları kapsamında bakanlar düzeyinde bir araya gelinebileceğini” belirtmişti. Ne gibi hazırlıklar yapılıyor derken, bu kez Suriye Devlet Başkanı Esad, Halk Meclisi’nde konuştu. Türkiye ile ilişkilere özel bir bölüm ayırdı, bu bölüme de küresel ve bölgesel krizlere atıf yaparak, “düzeltilecek ilişkilerin düzeltilmesi için hızlı çalışma yapılması gerektiği” mesajı ile başladı.
ESAD’IN SÖZLERİNİN ŞİFRELERİ
Esad ilk dönemde yapılan normalleşme arayışları görüşmelerinin kayda değer bir sonuç vermediğini, üstelik her iki ülkenin de çözümsüzlükten hasar aldığını belirtti. Konuşmasında yeni dönem normalleşme arayışında kendi yol haritasını açıkladı. Bir anlamda;
* İki ülkenin de beklentilerini sıraladı. Türkiye’nin beklentilerinin terörle mücadele ve mülteciler, kendi beklentilerinin ise yine terörle mücadele ve çekilme olduğuna dikkat çekti.
* Ankara’ya bir anlamda referansa dayalı olarak yol almayı teklif etti.
* Suriye Arap Haber Ajansı’nın (SANA) aktardığına göre Esad’ın en dikkat çeken sözü “Dolayısıyla bazı Türk yetkililerin zaman zaman Suriye’nin çekilme olmazsa Türklerle görüşmeyeceğiz demesi doğru değil. Bu gerçeklikten uzaktır” oldu
* Üstelik müzakere sürecine ilişkin kendi yol haritası hakkında da bilgi verdi. Toplantıların yapılması, başlıklar üzerinde anlaşmaya varılması durumunda ortak açıklama yapılması.
ÖN ŞARTSIZ FORMÜLDE UZLAŞI
Esad’ın açıklamaları Ankara tarafından tepkiyle karşılanmadı. Karşılanmadı çünkü masaya ön şartsız oturma konusunda taraflar arasında genel bir uzlaşı var. Bu konunun ayrıntılarına girmeden önce Ankara’nın normalleşme formatını hatırlatayım:
ANKARA’NIN NORMALLEŞME FORMATI
Ankara bir süredir sorun yaşadığı tüm ülkeler için bir formatı hayata geçirdi. Bu birçok ülke ile ilişkilerin düzeltilmesinde kullanıldı. Sıralamayı şöyle anlatabiliriz:
* Milli İstihbarat Teşkilatı başkan yardımcıları düzeyinde görüşme,
* İstihbarat başkanları düzeyinde görüşme,
* Koşulların oluşması durumunda ilgili bakanlıklar düzeyinde görüşmelerin başlaması,
* Anlaşmalara varılması durumunda liderler seviyesinde görüşme.
SURİYE’DE BU FORMAT NASIL İŞLEYECEK?
Suriye’deki aktörler de göz önünde bulundurularak, Suriye görüşmeleri Türkiye, Rusya, İran ve Suriye’den oluşan 4’lü görüşmelere bağlanmıştı. Ancak,
* İstihbarat düzeyindeki görüşmeler bir yıldır yapılmıyordu.
* Son dönemdeki gelişmeler ışığında, ön şartsız masaya oturulması konusundaki kararlılık taraflarca kabul görmeye devam ederse ilk toplantının yapılması gündemde.
* Rusya’nın bu konuda adım atılması konusundaki isteği de önemli bir etken.
BİR YIL SONRA 4’LÜ TOPLANTI GÜNDEMDE
* Tıpkı diğer ülkelerde uygulanan format gibi dört ülkenin konuyla ilgili istihbarat başkan yardımcılarının bir araya gelmesi ilk adım olacak.
* Rusya açısından durum net. Rusya’nın talebi Ankara- Şam hattında normalleşme. Moskova, Putin ve Zelenski’ye evsahipliği yapan Türkiye ve Suriye için bir anlamda aynı rolü oynamak istiyor.
ANKARA’NIN TOPLANTI GÜNDEMİ
İstihbarat başkan yardımcılarının toplantısında bir aşamaya gelinirse, görüşmelerin üst seviyeye taşınması beklenebilir. Gelelim Ankara’nın gündemine... Aslında Ankara’nın da Suriye politikasında bir değişiklik yok. Özetlemek gerekirse,
* Terörle mücadelede kararlılık,
* Sınır güvenliğinin tesisi,
* Astana sürecinin canlanması,
* Anayasa çalışmalarının kapsayıcı bir seviyede canlanması,
* Gazze-İsrail meselesinin Suriye’ye olası yansımaları.
GÜNDEM BAŞLIKLARI
Aslında hem Ankara’nın hem de Şam’ın gündem başlıkları açıklanmış durumda. Ön şartsız masaya oturma prensibi korunursa yakın zamanda görüşmeler istihbarat düzeyinde başlayabilir. Masadaki konular zorlu. Görüşmelerin başlaması önemli olacak. Ancak hemen bir sonuç vermesi mümkün olur mu? Bu sorunun yanıtı yolda görülecek, yine de inişli çıkışlı bir sürece herkes hazırlıklı olmalı.
Paylaş